Çeşme, Ege Bölgesi’nin incisi olarak bilinen, her köşesi ayrı bir güzellik sunan bir tatil cennetidir. Bu şirin kasabanın kendisine has bir çekiciliği vardır; denizi, tarihi, bitki örtüsü ve begonvillerle bezeli sokaklarıyla ziyaretçilerini büyüler. Çeşme’nin bitki örtüsü, Akdeniz ikliminin sunduğu zenginliklerle doludur. Zeytin ağaçları, makiler ve rengarenk çiçekler bu bölgenin doğal peyzajını oluşturur. Özellikle yaz aylarında mis kokulu yaseminler ve rengarenk begonviller Çeşme’yi adeta bir çiçek bahçesine çevirir. Begonviller, bembeyaz taş evlerin duvarlarını sararak masalsı bir görüntü yaratır. Özellikle lavanta, kekik ve adaçayı gibi bitkiler çevreye yayılan hoş kokularıyla hem doğaseverleri hem de sakinlerini mest eder. Bahar ve yaz aylarında rengarenk çiçeklerin açmasıyla adeta bir tabloyu andırır.
Çeşme’nin havası ise başlı başına bir sağlık kaynağıdır. Temiz ve ferahlatıcı deniz havası yazın sıcak günlerinde serinletici bir etki yaratır. Benim tavsiyem bu güzel kasabanın sokaklarında kaybolmanızdır. Daracık sokakların mavi panjurlu taş evleri, muz ağaçları, zakkumları, begonvilleri sizi büyülemeye yeter. Bir tarafta Çeşme Kalesinin heybetli görüntüsünü ve tarihi yansıtan evleri iç içe geçmiş olarak görürsünüz. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Çeşme, her köşesinde bu medeniyetlerin izlerini taşır.
Çeşme’yi sevmenin sayısız nedeni vardır. Denizi, güneşi, begonvilleri ve mis kokulu havasıyla bu eşsiz kasaba, doğa ve tarihin kucaklaştığı bir cennet köşesidir adeta. Burada geçirilen her an insana huzur ve mutluluk verir. Çeşme, sadece bir tatil beldesi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.